Tıp tarihinde devrim! Kalp nakli olana kadar yapay kalp ile aylarca yaşadı

Avustralya’da Yapay Kalp Nakliyle Dünya Tıp Tarihinde İlginç Bir Rekor

Avustralya’da kalp yetmezliği teşhisi konan bir hasta, yapay kalp nakli ile dünya tıp tarihinde önemli bir adım attı. Sydney’de gerçekleştirilen operasyonun ardından hasta, bağışçıdan alınan gerçek bir kalp nakli ile sağlığına kavuştu.

Queensland doğumlu Dr. Daniel Timms tarafından geliştirilen BiVACOR adlı yapay kalp, dünyanın ilk implant edilebilen döner kan pompası olma özelliğini taşıyor. Manyetik kaldırma teknolojisiyle çalışan bu cihaz, sağlıklı bir insan kalbinin doğal kan akışını taklit ediyor ve ileri evre kalp yetmezliği hastaları için bir “köprü tedavi” olarak geliştirilmiş.

The Guardian’da yer alan habere göre her yıl dünya genelinde 23 milyondan fazla insan kalp yetmezliğiyle mücadele ederken, yalnızca 6 bin kişi uygun bir donör kalp bulabiliyor. BiVACOR, organ bağışına alternatif olabilecek bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Avustralya hükümeti de, bu teknolojiyi geliştirmek ve ticarileştirmek amacıyla 50 milyon dolarlık bir destek programı başlattı.

Yapay Kalp ile 100 Gün Hayatta Kalan Hasta

Avustralya’nın Yeni Güney Galler eyaletinde yaşayan ve kimliği açıklanmayan 40’lı yaşlardaki hasta, Kasım 2024’te Sydney’deki St Vincent Hastanesi’nde altı saat süren bir operasyonla BiVACOR yapay kalp nakli oldu. Daha önce ABD’de yapılan denemelerde, bu teknolojiyle tedavi edilen hastalar genellikle 27 gün içinde bağışçı kalp almıştı. Ancak Avustralya’daki hasta, 100 gün boyunca tamamen yapay bir kalp ile hayatta kalarak önemli bir rekora imza attı.

Şubat ayında taburcu edilen hasta, Mart ayında uygun bir donör kalp bulup başarılı bir nakil operasyonu geçirdi.

Tıp Dünyasında Devrim Yaratan Yapay Kalp Teknolojisi

Ameliyatı gerçekleştiren cerrah Prof. Paul Jansz, bu tıbbi başarıyı “yıllarca üzerinde çalıştıkları bir hayalin gerçekleşmesi” olarak tanımlarken, Prof. Chris Hayward ise BiVACOR’un kalp yetmezliği tedavisinde uluslararası bir devrim yaratacağına vurgu yaptı.

Cihazın, hastayı uzun süre hayatta tutabilmesi, yapay kalbin kalp yetmezliği yaşayan insanlar için uzun vadeli bir çözüm olabileceğini gösteren önemli bir umut adımı olarak görülüyor. Uygun bir donör kalp bulunana kadar yaşam desteği sağlayan bu yapay kalp, hala deneme aşamasında ve genel kullanım için henüz onaylı değil.

Related Posts

Bakanlık yeni liste yayınladı: Milyonlarca insana sucuk, köfte diye neler yedirdikleri açıklandı

Bakanlık yeni liste yayınladı: Milyonlarca insana sucuk, köfte diye neler yedirdikleri açıklandı

Aşırı efor çocuklarda kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, çocuklarda doğuştan gelen veya sonradan gelişen kalp hastalıklarının spor gibi efor gerektiren aktivitelerde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Karakurt, “Yaz okullarına kayıt yaptırmadan önce bir doktor kontrolü, olası risklerin önüne geçebilir” dedi.

Y kuşağının yeni korkulu rüyası bu kanser türü oldu: Neden çıktığı bilinmiyor

Giderek daha fazla genci etkileyen agresif kanser türü, uzmanları ve araştırmacıları alarma geçirdi. Henüz kesin nedeni tespit edilemedi ancak yayılma hızı endişe verici boyutlara ulaştı.

Yeni bir kan grubu keşfedildi: Gwada Negatif

Yeni bir kan grubu keşfedildi: Gwada Negatif

Uzun yaşa, iyi yaşa: Bilim uzun ömrün şifresini çözüyor

Longevity, yalnızca uzun yaşamak değil; bağımsız, sağlıklı, zihinsel olarak berrak yaş almanın bilimidir. Harvard’dan Okinawa’ya, laboratuvardan köy mutfağına uzanan bu yol, bir devrimi başlatıyor. Günlük yaşamda yaptığımız basit hatalar yaşlanmayı hızlandırıyor. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmış adımlarla bu süreci yavaşlatmak mümkün. İlk gün yazısı, işte bu temel bilgileri içeriyor.

Şifalı olduğuna inanılıyor, turistlerden yoğun ilgi görüyor: Uzmanlardan ‘şifalı su’ uyarısı!

Trabzon’da yerli ve yabancı turistler, halk arasında ‘şifalı su’, ağızda bıraktığı acı tat nedeniyle ‘acı su’ olarak da adlandırılan mineralli suların bulunduğu kaynaklara rağbet gösteriyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Fatma Gültekin, su kaynaklarının analizleri yapılmadan kullanılmasının riskli olduğunu belirterek, “Su içerisinde fazla bulunan iyonlar, ağır metaller, çevredeki insani faaliyetler sonucu suya karışan zararlı parametrelerden dolayı da sağlık açısından sakınca yaratabilir” dedi.