Feramuz ERDİN
Faaliyette bulunduğum hemen her sivil toplum örgütü toplantısının neredeyse her ana gündemi gençler arasında yayılan uyuşturucu ve şiddet oluyor. Aileler çocuklarının bu ortamda yetişmesinden çok huzursuz ve doğal olarak da endişe ediyorlar.
MEKSİKA UZAK BİR ÖRNEK Mİ?
ABD ile olan doğal kara sınırı nedeniyle Güney Amerika’dan gelen ve Kuzey Amerika’ya giden uyuşturucu kaçakçılığında kilit nokta olan Meksika’daki yaşanan kanlı infazlar insanın para ve menfaat için ne kadar vahşileşebileceğini gözler önüne sermektedir. Doğal bir ticaret yolu üzerinde türeyen ve alanında “uzmanlaşan” yasadışı karteller akıl almaz paralar için mücadele etmektedir.
Transit ve iç pazara hitap eden bu uyuşturucu kartelleri kendi aralarında rekabette kan dökmekten çekinmedikleri gibi, savunmasız çocukları kaçırmakta ve infaz etmekte sakınca görmemektedir. Kamu otoritesini zaten saymayan bu çetelerin elde ettikleri maddi ve insan kaynağı gücü onları yeterince korkutucu hale getirmektedir.
2006 yılında Meksika Hükümeti tarafından başlatılan mücadelenin bugüne kadar kesin bir sonuç vermediği gözlemlenmektedir. Hatta bu mücadeleye bir ara sivil silahlı gruplar da dâhil olmuş ve bu kez de yargısız infaz ve insan hakları tartışmaları gündeme gelmiştir.
İPEK YOLU ÜZERİNDEKİ TÜRKİYE
Eskiden Türkiye hakkında yayınlanan uyuşturucu raporlarında “Asya ile Avrupa arasında doğal bir ticaret yolu olmak” transit uyuşturucu ticareti için kamu birimlerinin sığındığı bir mazeretti. Yani ticaret bu yolu tercih ediyorsa, kaçakçıların da aynı yolu tercih etmesi şaşırtıcı olmamalıydı.
Türkiye, uyuşturucuda hedef ülke haline gelmeden önce aynı Meksika gibi transit kaçakçılıkta önemli bir ülkeydi ki hala da öyle. Orta Asya’da imal edilen uyuşturucu Türkiye üzerinden ana pazarına yani Avrupa’ya ulaştırılmaktaydı. Türk nüfus içinse o dönemlerde henüz bir tehlike yoktu!
ANADOLU’DAKİLERE KAFKAS, BALKAN VE ORTADOĞU ÇETELERİ EKLENDİ
Uyuşturucunun çok hem karlı hem de asimetrik savaşın bir unsuru olarak kullanılabileceği keşfedildikten sonra maalesef işler değişmeye başlamıştı. Keyif verici özelliğinin yanında nüfusun huzur, üretim ve iş gücüne olan olumsuz etkisi uyuşturucu kaçakçılığına artık başka bir boyut kazandırmıştı. Diğer yandan nakit paranın döndüğü böyle başka hiçbir yasal ticaret yoktu!
Türkiye’nin vatandaşlık sürecinde sağladığı bazı kolaylıklar Kafkaslar, Balkan ve Ortadoğu coğrafyasında faaliyet gösteren çetelerin çok kısa sürede Türkiye’de de yuvalanmasına neden olmuştu. Gazetelere yansıyan haberlerde isimlerini dahi okumakta zorlandığımız onlarca yabancının birbirini İstanbul’un göbeğinde infaz ettiğini görmeye başladık.
İşte o çeteler en son Kâğıthane’de polislere uzun namlulu tüfeklerle ateş açıp bir polisi şehit ederek olayın boyutunu bir üst seviyeye taşımış oldu.
KİM BU ÇETELER?
Uzun namlulu silahlara sahip, acımasız, şiddete meyilli, şuursuz ve muhtemelen kendisi de uyuşturucu kullanan bu çete üyeleri tabii ki bu coğrafyada yıllardır kaçakçılık yapanların uzantılarından başkası değil! Onların çocukları, yeğenleri ve akrabaları oldukları için kolayca o sistemde kendilerine yer bulabiliyorlar.
Peki, yıllardır Narko – Terör başlığı altında incelenen PKK’nın bu çetelere olan katkısı veya desteği hiç araştırıldı mı? Sanmıyorum!
CUMHURBAŞKANINA AÇIK ÇAĞRI
Dünyada yasadışı ticareti ve bağımlılık yapıcı maddelerin satışını engellemek için çeşitli yöntemler deneniyor. Bunların başında dijital paralar ve amatör sporun yaygınlaştırılması geliyor. Ceza ve infaz sisteminde yapılacak sertleştirmeler de bir diğer çözüm yolu olarak ortaya çıkıyor.
Türk gençliğinin bağımlılık yapıcı her türlü madde ve etkiye korunması için zaman daralmaktadır. Bağımlılık yapan şeyler sadece uyuşturucu değildir. Dijital ortam, e- sigaralar, alkol ve tütün bağımlılık yapıcı maddeler arasında sayılabilir.
Cumhurbaşkanı liderliğinde, ilgili bakanlıkların koordinesinde, STK’ların katılımıyla ve popülerliğe asla prim vermeyen yeni bir BAĞIMLILIKLA TOPYEKÜN MÜCADELE eylemi başlatılmalıdır. İçişleri yasadışı ticareti engellemeli, Milli Eğitim okulları denetlemeli ve bilinçlendirmeyi sağlamalı, Gençlik ve Spor çocukluktan itibaren spora yönlendirmeli, Sağlık gerekli tedavileri herkese ulaştırmalı, Adalet cezaları gerektiği gibi uygulamalıdır.
Gün bugündür!
patronlardunyasi.com